Bir kıta düşünün; "İnsani Gelişmişlik Endeksi Listesi"ndeki son 20 ülkenin tamamı bu kıtada yer alıyor.
Bir kıta düşünün; "Anne Ölüm Oranı" Avrupa'nın 40 katı ve bu listenin ilk 20 ülkesinin tamamı yine burada.
Bir kıta düşünün; "Sıtma Hastalığı" dünya ortalamasının 76 katı ve her 30 saniyede bir çocuk sıtma nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünyadaki sıtmaya bağlı ölümlerin %90’ı bu kıtada gerçekleşiyor.
Bir kıta düşünün; dünyadaki AIDS hastalarının %80’i bu kıtada yaşıyor.
Bir kıta düşünün; yaklaşık 1000 kişiye bir "Hemşire", 3500 kişiye bir "Hekim" düşüyor, bu da Avrupa'nın 15 katı daha az bir orana denk geliyor.
Bir kıta düşünün; kadınlar zamanlarının %60’ını "Su Taşıyarak" geçiriyor.
Bir kıta düşünün; nükleer enerjinin hammaddesi olan "Uranyum"un en büyük rezervlerine sahip, ama dünyanın en karanlık kıtası.
Bir kıta düşünün; dünyadaki altın rezervlerinin çoğuna sahip, ama dünyanın en fakir kıtası.
Bir kıta düşünün; dünyadaki ekilebilir tarım arazilerinin çoğuna sahip, ancak her 5 saniyede 10 yaş altı bir çocuk açlık nedeniyle ölüyor, ve 10 Afrikalı’dan 4’ü her gece "aç" olarak uyuyor, daha doğrusu "uyutuluyor" ve "unutuluyor".
İşte bizim hikayemiz de "bir kıtayı düşünmekle" başladı. O kıta, yıllar önce mazlumiyeti, mahzuniyeti ve mahcubiyetiyle gönlümüzdeki fitili ateşleyen, ama en önemlisi insanlığı ile bizi kendine aşık eden Afrika kıtasından başkası değildi.
Aşkla başladığımız bu yolculuk meyvesini vererek "Can Veren Eller Derneği"mizi kurmamıza vesile oldu. Samimiyetle çıktığımız bu iyilik kervanına, aynı samimiyeti taşıyan herkesi bekleriz. Afrika ile başladığımız bu yolculuğun, başta ülkemiz olmak üzere dünyadaki ihtiyaç sahibi tüm "canlıları" kapsayacak şekilde büyümesini arzu ediyor, sizleri de aramızda görmek istiyoruz.